26 Ocak 2009 Pazartesi

Tuvaletler nerede? - Firüzan Baytop

Tuvaletler nerede?

(Bu anım aslında Leningrad’da “Değerli Kâğıtlar Fabrikası” ile ilgili “İstanbuldan gelen uzman” anımdan hemen sonra gelecekti. Ancak Alarko birlikteliğim Garih beyle başlamıştı, onunla bitsin diyerek en sona aldım).
1997 yılında RUSYA/Leningrad’da, bir avlu çevresinde oluşmuş 4 eski binanın “The Atrium at Nevsky 25” adıyla müşterek kullanım kompleksinin restorasyonunu yaptık. Yurt içinde ve dışında 10 yıllık kalite savaşımın sonucu ve inşaat şefi Salih Özdoğan arkadaşımın gayreti ile çok da güzel oldu. (The Atrium, Rusya’da o yılın en başarılı 2. restorasyon; az sonra da FIABCI’den Dünya mükemmellik ödülünü aldı, emeği geçenler sağ olsun).
Açılış çok görkemli idi. Leningrad Belediye Başkanı, Devlet erkânı, şehrin ileri gelenleri tören avlusunu doldurdular. Yan odalardaki zengin büfelerin etrafını da tabi. Enteresanı bir yığın da papaz vardı. Binayı kutsadılar, üzerlerimize kutsanmış sular serptiler…Sonra herkes çevreyi, katları gezmeye koyuldu.
Ben de Garih beye (Alarko Topluluğu eşbaşkanı Üzeyir Garih) yaptığımız güzel işleri gösteriyor, eh biraz da kendimizi methediyorum. Bir ara Garih bey “Tuvaletler nerede” diye sorunca önüne düşüp götürdüm. Rusların tuvaletleri bir rezalet. Biz özellikle fayanslarla elektrik ve sıhhi tesisat uyumuna çok özen gösteriyoruz. Hemen önce lâvabo mahallini gösteriyor sonra da – aklım hep inşaatta-– helâ içi uygulamalarını göstermek üzere kendisini içeri buyur ediyorum. Peşinden bende içeri girmeye çalışırken Garih bey önümü kesip “Bir tuvalete bir kişi yeter” deyince dehşetle uyanıyorum.
Meğerse adamcağız sıkışmış, tuvaletleri onun için sormuyor muymuş?
Rezil olmuştum.

Sonra kendisine üst katları da gösterdim. Çok beğendi, herkesi şahsımda tebrik etti. Ancak ben “Garih bey, yaptıklarımızı beğenmenize teşekkür ederim. Sözlerinizi, beğenilerinizi aynen arkadaşlarıma aktaracağım” dedim ve ekledim. “Ancak bu sözlerinizi, eminim arkadaşlar sizin ağzınızdan duysalar daha mutlu olacaklardır”. Garih bey teklifimi uygun buldu: “Bu akşam saat 19.30’da bir toplantı yapalım.”

Toplantıda Garih bey Alarko’nun nereden nereye geldiğini anlattıktan sonra, arkadaşlarımızın başarılarını övdü ve her birini ayrı ayrı tebrik etti.

O akşam tüm arkadaşlarım, çalışmalarının patron tarafından takdir edilmesinden gururlu ve huzur içinde uyudular, eminim.
* * *
2000 Yılının sonunda Şantiyelerde 53. Alarko’da 35. yılımı tamamlayıp emekli oluyorum. Ancak benim, birçoklarının düşündüğü gibi “Emeklilikten sonra sırt üstü yatma”m ne mümkün? Benim dinlenmem gene çalışmakla oluyor. Ama bu sefer şantiyelerde değil evimde, yeni kitap ve anılarımı yazarak.

2001 yılı başlarında başladığım “Şantiyelerde 53 yıl” anılarımı, Ağustos sonlarında (25 Ağustos Cumartesi) tamamlıyorum ve –emekli olduktan sonra adet edindiğim öğleden sonraki uykum için, – bende aynı huzur içinde Allaha şükürler olsun diyerek, yatağıma uzanıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder