26 Ocak 2009 Pazartesi

Bayındırlık Müdürüne saldırı! - Firüzan Baytop

Bayındırlık Müdürüne saldırı!

Alarko’da çalışmaya başladığım ilk aylar, yıl 1965. “Adana Devlet Hastanesi” ni yapıyoruz. İş başında Edmond Haddadoğlu isimli, ağır ve umursamaz çalışan bir süryani şantiye şefimiz, bir de Adana’da tanımadığı tek kişi bulunmayan, her resmi daireye lambur-lumbur dalan patavatsız kalfamız var.

Kontrolumuz Adana Bayındırlık Müdürü. O zamanın bayındırlık işlerinin kimi gariban müteahhitleri gibi bizimkileri de karşısında başı yerde, el oğuşturur, “emredersiniz müdürüm, başüstüne müdürüm” diye el, etek öper görmediğinden mi?, kalfamızın patavatsızlığından mı?, aramız pek iyi değil.
Bir gün İstanbul da çalışırken şirkete, işimiz nedeni ile izlediğimiz son Adana gazeteleri geldi. Adana Bayındırlık Müdürüne bir inşaatta saldırılmış. Yazılar, resimler falan. Amanın bu bizim inşaat… Hemen telefona koşuyorum. “Bayındırlık Müdürü işçilerin yanında kalfaya hakaret etmiş, işçiler üzerine yürümüş, kalfa gırtlağına sarılmış”, felâket…
Uçağa atladığım gibi Adana ya uçuyorum. Otelde eski arkadaşım Y. Mühendis Şadi Dinççağ’a rastlıyorum. Güzel rastlantı, müdür onun eski arkadaşı çıkmaz mı? Hemen müdürü otele davet ediyor, bir süre eski müşterek çalışma anıları ile havayı yumuşatıyor, sonra da konuya nazikçe giriyoruz.
Olay yaşlı müdürün çok ağırına gitmiş, ille de “Ankara’ya Bakanlığa gidip resmî işleme koyacağım” diye tutturuyor. Neyse ki uçakta yer bulamamış. “Bak sayın müdürüm” diyorum, “ben o adamların icabına bakarım. Sen haklısın, moralin bozulmuş. Gel Ankara’yı boşver de İstanbul’a ailenin yanına git, bir kaç gün istirahat et”.
Zar zor gönlünü ediyoruz. Ben kendi dönüş biletimi ona veriyor, Şadi’nin arabası ile İstanbul’a karadan dönüyoruz.

Sonunda, kimsenin icabına falan baktığım yok. Sadece biraz uyarı ve daha sık şantiyeye gitmeye başlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder