Bir tren faciası - Firüzan Baytop

Bir tren faciası

Şantiyemizin hemen altında tren istasyonu vardı. Bir üst geçit yok. Bizler, de işçilerimiz de İstanbul tarafına gitmek için demiryolunun üzerinden atlıyoruz. İnşaat sırasında hiç bir işçimiz şantiyede kaza geçirmemişti. (En çok olan ayağa çivi batması idi. Adamı bir yere oturtur, ayakkabı ve varsa çorabını çıkartır, ayak tabanına çivi batan yerin üstüne bir tahta parçası ile pat pat vururlardı. Kan çıkınca mesele tamam, çıkan kan mikropları dışarı attı sayılırdı).

Bir ikindi üzeri, paydostan sonra istasyon tarafından büyük gürültüler, haykırışlar duyup herkes gibi biz de istasyona doğru rüzgar gibi koştuk. Herşey olup bitmişti. Hızla geçen ekspres tren bir işçiye çarpıp parçalamış. Biz bakamadık. Ama o anda orada bulunanlar, çarpma anının dehşetinden adamın kalbinin göğsünden fırlayıp çıktığını, havada halâ çalıştığını söylüyorlardı.