26 Ocak 2009 Pazartesi

Çelik makaslarla geçilen 25m’lik açıklık - Coşkun ÇAĞLAR

Çelik makaslarla geçilen 25m’lik açıklık
Çoşkun Çağlar

Düşünme olmaksızın öğrenme emek kaybıdır. Öğrenme olmaksızın düşünme ise tehlikelidir.
Confucius

Sayın Başkan Değerli üye meslektaşlarım. Şu şantiye anıları konusunu kim ya da kimler düşündü ise şahsen ben gönülden kutlarken bu güzel projeye, 30 yılı aşkın zaman diliminde onlarca anıdan bir anıyla katılmayı görev sayıyorum.

Yıl 1975 köykobir ( köy kalkınma ve diğer tarımsal amaçlı kooperatifler birliği ) ve Köy İşleri Bakanlığının bir yatırım olan Giresun Yonga Levha Fabrikası’nı yapıyorum 25 m. Açıklığı çelik makaslarla geçmeyi planladık. Tabiidir ki zati yükü azaltmak için profiller minimum kesitte düşünüldü. Düzlem kafes şeklinde inşa edeceğimiz çatı makasları için bu konuda deneyimli taşeron firma arayışına girdik. Sonuç olarak işi Samsun’lu Şaban usta diye birine verdik. Adam sanayideki dükkanını ve elemanlarını yani Atölyesini olduğu gibi Giresun’a şantiye alanına taşıdı.

Şaban usta ciddi görünüşlü sert yüz hatlarına sahip fakat görünüşünden beklenmeyecek kadar da esprili biraz da burnundan konuşan 50 li yaşlarında biri.

Şantiye sahasında betondan bir platform hazırlattım. “Şaban usta beraber bir şablon makas hazırlayacağız sen devam edeceksin” dedim. Betona makası bire bir ölçeğinde çizdim, o da kendine göre çok özenli bir şablon makas yapmış. Gayet güzel kaynak çapaklarını temizlemiş ve bitirdiği makasın çok özel bir numune olduğundan o kadar emin ki eserini göstermek üzere beni kontrol için davet etti.

“Şaban usta maalesef olmamış” dedim. Tabii çok bozuldu. Nedenini biraz da onun anlayacağı dille anlatmaya çalıştım. Dikme ve diagonallerin tarafsız eksenlerinin, alt başlık çubuğunun tarafsız ekseni ile düğüm teşkil ettiği noktanın, alt başlık tarafsız ekseninin dışına düşmemesi gerektiğini ve nedenini anlatmaya çalıştım. Zannediyorum dördüncü denemede falan olacak, çelik şantiyesine gidiyorum Şaban usta beni görmedi ve adamlarına “ Yahu bu çocuk beni katil edecek” diyor. Birden beni karşısında görünce kızardı, bozardı. “Usta hadi çek silahını karşındayım, şu işi bitir, benden kurtul” dedim. “Gusura kalma mühendis bey biz cahil adamık, öylesine ağzımdan çıktı” dedi. 8. denemede işi yaptık. Hazırlanan makasları aksların arasına taşıttım. Makasları 6.5 m. yüksekliğe kaldıracağız, bir de makasların kendi yüksekliği var. Fakat Giresun’da bu işi yapacak vinç bulamadık. Ustaya bum yaptırdım, makasları akslara dağıttık. Usta sakın yarın ben gelmeden yukarı çekme dedim. Ben kuruluşun lojmanında kalıyorum. Gece sabaha karşı 03:00 civarında bir yandan kapı yumruklanıyor, bir yandan da zil çalıyor. “Ne oluyor, kim o” dedim. Şaban ustanın sesini duydum. “Kalk beyim ben mahvoldum” diyor. “Ne oldu usta, ölen yiten mi var” diyorum. “Daha da kötüsü mühendis bey” diyor. Meğerse bana sürpriz yapmak için makaslardan birini yukarı çekmeye kalkmış. Tabii makas katlanmış. “Hadi git şimdi, problem değil hallederiz” diyorum ama adam ben mahvoldum diye başını duvara vuruyor. Sabah kalktım şantiyeye gideceğim, kapıyı açtım ki Şaban usta kapının önüne çökmüş öylece beni bekliyor. Gittik ağırlık noktalarından makası bağladık, yukarı çekip başlıklara yerleştirdik. Adam sahada iki tur attıktan sonra elime sarıldı, sen benim hayatımı kurtardı, ver elini öpeceğim.

“Akşam Çakır’ın yerinde sana mangal yakacağım” diyor. (Çakır limanda bir et lokantası). O günlerde Giresun Kapalı Spor Salonu yapılacak ve salonun çelik çatı işi için ehliyetli taşeronlar aranıyor. Bizim Şaban usta da işe talip olmuş. Bayındırlıkta işe talip olanlar arasında bir seçme yapılacak, sıra Şaban usta’ya gelmiş. “ Usta nasıl? Yapabilecek misin?” deyince bizim usta hemen dikme, diyagonal, tarafsız eksenden girince, ‘usta sen teknik adam mısın?’ diye sormuşlar. Usta “Ne teknik adamı beyim. Benim profesörüm var. Ben elli yaşından sonra ondan mesleği öğrendim” demiş. “Yahu kim senin şu profesörün” demişler. O da “Sunta fabrikasının mühendisi Coşkun Bey” demiş tabii. Orası küçük yer tüm meslektaşlar birbirini tanıyor. Gülmüşler ve “Usta tamam iş senin git hocanın elini öp” demişler. Usta şantiyeye geldi illa ver elini öpeceğim diye dakikalarca beni çekiştirdi.

Öldü ise Allah Rahmet eylesin yaşıyorsa hep ona yakışır bir şekilde esprili ve mutlu yaşasın.

Coşkun ÇAĞLAR
Oda No: 8575

Adres:
Osmanağa Mah. Süleymanpaşa Sok.
No: 64 / 4 Kadıköy / İstanbul
Tel: 0 216 449 07 16-17
Fax: 0 216 418 07 96
e-mail: yapitmimarlık@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder