26 Ocak 2009 Pazartesi

Dragos’ta döşeme olayları - Firüzan Baytop

Dragos’ta döşeme olayları


Kartal Maltepesi Dragos tepesinde “İstanbul’da Ankara Evleri Kooperatifi” için yaptığımız inşaat (Müteahhidi Kâmil Şemin) betonarme kâgir. Yani duvarlar tuğla, döşemeler betonarme. Tuğlalar için Dragos tepesi eteklerinde tuğla harmanımız var. Önce kerpiç dökülüp güneşte kurutuluyor. Sonra aralı olarak kare şeklinde dizilip üzerlerine kömür tozu serilerek sıralar kesik piramit olarak yükseltiliyor. Dış yüzeyleri çamurla sıvanıp, kömürler ateşleniyor. Kerpiçler gece gündüz alevlerle pişip “harman tuğlası” oluyorlar. Kireci de (Ozamanlar çimento pahalı, duvarları kireç harcı ile örüyor, kireç harcı ile sıvıyoruz) gene şantiye yanında, ocaklarda kireçtaşı yakılıp, bina yakınlarında teknelerde su ile karıştırılıyor, toprak çukurlara doldurulup, dinlendirerek elde ediliyor.

Doğramalar, tomruk getirilip biçilerek şantiyede yapılıyor. Radyatör konsolları, oluk kepçeleri ve yağmur iniş boruları kelepçelerini de şantiye yanında çingeneler yapıyor.

Betonları ise, doğal tuvönan çakılla binaların yanında kürekle karıştırılıp üzerine teneke ile su serperek yapıyoruz. Betonları katlara (Vinç falan yok) ahşap rampa iskelelerden adam sırtında gaz tenekeleri, ufak küfeler yada arazi müsait, iskele eğimi az ise iki kişilik teskerelerle çıkarıyoruz. Vibratör falan yok döşeme betonlarını, hatılları demir yada ahşap çubuklarla şişleyerek, yanlardan ahşap tokmaklarla vurarak sıkıştırıyoruz.

Günlerden bir gün bir binanın birinci kat döşeme betonunu döküyoruz. Salon betonunun ortasında 3-5 m2 bir boşluk kalmış, kalfa yukardan bağırıyor “Yarım harman daha yapın.” Yetmiyor, bir yarım harman, bir yarım harman daha ama döşeme betonu bir türlü kapanmıyor. Kalıp altına inip bakıyoruz ki döşeme kalıp dikmeleri altta bir tahta altlıkla doğrudan yumuşak toprağa basıyor. Üstten beton ağırlığı arttıkça ve de betonun suyu toprağı ıslattıkça kalıbın özellikle ortası çöküyor ve biz betonun üst yüzünü terazisine getirmek için beton yetiştiremiyoruz. Hemen alttan çaprazlarla döşeme ağırlığını yan temel duvarlarına aktararak döşemenin çökmesini önlüyoruz ama sonradan ölçüyoruz ki döşemenin 10 cm, olması gereken beton kalınlığı ortada tam 18 cm. olmuş.

Betonları binaların yanında yapıyoruz ya, torba çimentoları da yağmurdan ve dağılıp saçılmalarından korumak üzere –döşeme toprak dolguları henüz yapılmadığından-– betonarme bodrum tavan plağı üzerine koyuyoruz. Bir gün bir binanın çimentolarını kalıbı henüz alınmış (bir haftalık) bir bodrum tavan döşemesi üzerine dizmek zorunda kalınınca kalfa bir kalıpçıya döşemeyi alttan destekle der ve çimentoları döşeme üstüne dizmeye başlar. Kamyonun yarısı döşeme üzerine yüklendiğinde gümbürrr… diye bir sesle de işçiler ve çimento torbaları da döşeme ile birlikte bodruma inerler. Meğer takviye diye kalıpçı döşemenin tam ortasına sadece bir dikme koymuş. Döşemenin mesnet düzeni bozulunca elbette çökmüş. Neyse ki işçilere bir şey olmadı. Akşam kalfaları toplayıp her iki husus hakkında onları uyarıyorum.

Allaha şükür böyle olaylar bir daha başıma gelmedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder